Ana içeriğe git

Eli̇f ÖZER tarafından blog girdileri

Zekâ Değil, Çaba Kazandırır: Büyüme Zihniyetinin Gücü

Zekâ Değil, Çaba Kazandırır: Büyüme Zihniyetinin Gücü

Başarıya ulaşmanın sırrı sadece doğuştan gelen yetenek mi, yoksa çaba ve azim de en az onun kadar önemli mi? İşte bu noktada "Büyüme Zihniyeti" kavramı devreye giriyor. Stanford Üniversitesi'nden psikolog Carol Dweck'in çalışmaları, insanların yeteneklerinin ve zekâlarının geliştirilebilir olduğuna inanmasının, öğrenme sürecini nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor.

Büyüme Zihniyeti Nedir?

Büyüme zihniyetine sahip bireyler, yetenek ve zekânın sabit olmadığını, zamanla geliştirilebileceğini kabul eder. Zorluklarla karşılaştıklarında pes etmek yerine, çaba göstererek, yeni stratejiler deneyerek ve hatalarından ders alarak kendilerini daha ileriye taşırlar. Öte yandan, sabit zihniyete sahip bireyler yeteneklerini değişmez olarak görür, başarısızlıktan kaçınır ve genellikle kendilerini zorlamaktan kaçınır. 

Büyüme zihniyetine sahip öğrenciler, yeteneklerin çaba ve deneyimle gelişebileceğine inanıyor. Bu nedenle, zorlandıklarında pes etmek yerine daha çok çalışarak kendilerini geliştirmeye odaklanıyorlar. Başarısızlık onlar için bir son değil, öğrenme sürecinin bir parçasıdır.

Sabit ve büyüme zihniyetine sahip öğrencilerin düşünce farklılıkları, Tablo 1’de karşılaştırmalı olarak sunulmuştur (Dweck, 2016, akt. Bayrakçeken, Samancı & Gökbulut, 2021).

Tablo 1. 

Sabit Zihniyet 

Büyüme Zihniyeti

Zekâ durağandır.

Zekâ geliştirilebilir. 

Bir engelle karşılaştığında görevden vazgeçebilir.

Engellere rağmen azmini sürdürür.

Çabayı çok fazla önemsemez. Zekâ ve yeteneğe inanır. 

Çabayı bir öğrenme fırsatı olarak görür.

Başkalarının başarısını kendisi için tehdit olarak görür. Bu durumu onların daha zeki olarak görülmesi şeklinde algılar. 

Başkalarının başarılarını kendisi için bir ilham kaynağı olarak görerek öğrenme için dersler çıkarır.

Yeteneklerin doğuştan geldiğine ve kolay kolay değişmeyeceğine inanır. 

Yeteneklerin sabit olmadığına, çaba ve uygun stratejilerle gelişeceğine inanır.

Mümkün olduğunca çok yetenekli görünmeye çalışır. 

Mümkün olduğunca öğrenmeye ve kendini iyileştirmeye çalışır.

Başarısız duruma düşmekten şiddetle kaçınır.

Başarısızlığını bir öğrenme fırsatı olarak görür.

Diğer insanlarla etkileşimde; işbirliğini, gelişmeyi ve dönütü engellemeye çalışır. 

Diğer insanları kendisiyle işbirliği yapmaya, dönüt vererek eksik ve yanlışlarını bildirmeye ve gelişmeye teşvik etmeye çalışır. 


Peki, büyüme zihniyeti öğrenme sürecimizi nasıl etkiliyor?

Büyüme Zihniyetinin Öğrenme Üzerindeki Etkileri

Büyüme zihniyetine sahip bireyler, öğrenmeyi daha anlamlı hale getiren birkaç temel avantaja sahiptir. Öncelikle, motivasyonları daha yüksektir. Zorluklarla karşılaştıklarında pes etmek yerine, çaba göstermenin onları daha iyiye götüreceğini bilirler. Bu da hem akademik hem de profesyonel başarılarını olumlu yönde etkiler.

Ayrıca, hata yapmaktan korkmazlar. Başarıya giden yolun hatalar ve denemelerle dolu olduğunu kabul ederler. Bu bakış açısı, eleştiriye açık olmayı, esneklik kazanmayı ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi sağlar. Özellikle eğitim süreçlerinde, öğrencilerin kendilerini geliştirmek için hatalarını analiz etmeleri, eksik oldukları noktaları fark etmeleri ve öğrenmeye devam etmeleri kritik bir avantajdır.

Bunun yanında, büyüme zihniyetine sahip bireyler, öğrenme sürecine uzun vadeli bakar. Başarıyı anlık bir sonuç yerine, bir süreç olarak görürler. Öğrendikleri her yeni bilgi, gelecekte daha karmaşık konularla başa çıkabilmelerini sağlar. Özgüvenleri artar ve "Ben bunu yapabilirim" inancı pekişir.

Öte yandan, sabit zihniyete sahip bireyler yeteneklerin doğuştan geldiğine ve değiştirilemeyeceğine inanmaktadırlar. Bu yüzden hata yapmaktan kaçınıyorlar, zorlandıklarında ise başarısız olacaklarını düşünüp motivasyonlarını kaybediyorlar. 


Büyüme Zihniyeti Nasıl Geliştirilir?

Büyüme zihniyetini geliştirmek için bazı stratejiler uygulanabilir:

"Henüz" kelimesini kullanın: Bir beceriyi kazanamadığınızda, "Bunu yapamıyorum" yerine "Bunu henüz yapamıyorum" demek, gelişime açık olmayı teşvik eder.

Çabanın değerini anlayın: Sonuç yerine sürece odaklanmak, öğrenmenin kalıcılığını artırır.

Hataları birer öğrenme fırsatı olarak görün: Başarısızlık, yalnızca sürecin bir parçasıdır. Hatalardan ders çıkarmak, büyüme zihniyetinin temel taşlarından biridir.

Zorluklardan kaçmayın: Konfor alanından çıkmak ve yeni şeyler denemek, gelişimi hızlandırır.


Sonuç

Büyüme zihniyeti, öğrenmeye ve gelişime açık olmayı sağlayan güçlü bir bakış açısıdır. Hem öğrenciler hem de yetişkinler için, başarıya giden yolda en önemli unsurlardan biri olan bu anlayışı benimsemek, hayat boyu öğrenmeyi teşvik eder. Yeteneklerin sabit olmadığını ve gelişime açık olduğunu kabul etmek, öğrenme sürecimizi daha verimli ve keyifli hale getirir.


Blog Yazarı

Elif ÖZER UTKUCU


Kaynakça

Akın, A. (2015). Büyüme Zihniyeti ve Akademik Başarı Üzerine Etkileri. Eğitim Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 5(2), 45-58.

Bayrakçeken, S., Samancı, O., & Gökbulut, H. N. (2021). Zihniyet kuramı ve öğrenme motivasyonu. Uluslararası Alan Eğitimi Araştırmaları Dergisi, 2(2), 153-162.

Dweck, C. S. (2006). Mindset: The New Psychology of Success. Random House.

Özdemir, N. & Korkmaz, Ö. (2019). Zihniyetin Öğrenmeye Etkisi: Türkiye’deki Öğrenciler Üzerine Bir İnceleme. Eğitim ve Bilim Dergisi, 44(197), 23-38.

TED Talks. (2014). The Power of Believing That You Can Improve - Carol Dweck.


 



  • Paylaş