Ana içeriğe git

Zeynep Çakmak tarafından blog girdileri

Pandemiye Bilimin Işığını Tutanlar: Özlem Türeci - Uğur Şahin

Pandemiye Bilimin Işığını Tutanlar: Özlem Türeci - Uğur Şahin

Özellikle Z kuşağının hayatına 2019 yılı itibariyle giren pandemi sürecinin yaşamımızdaki etkilerini birçok bakış açısıyla ele aldık. En çok psikoloji ve ekonomi dünyasındaki yansımaları hakkında okuyup konuştuğumuzu söyleyebiliriz. İnsanlık açısından baş etmesi en zor olan şeylerden biri bilinmezliktir. Biz pandemiyle birlikte bunu hayatımızın kestirilebilir olmasını kaybederek iliklerimize kadar hissettik. Bu belirsizlik eğitim hayatımızda da rol aldı. Okulun eve taşınmasıyla gençler ve stresli aileler eğitim kalitesinin düşeceği tehlikesiyle kaygılı bir hale geldi. 

Bu süreçte kültürel değişikliklerin de meydana geldiğini söyleyebiliriz. Bayramda el öpmeler yerini telefon görüşmeleriyle sınırlı iletişime bırakırken tatil kültürümüz kendini askıya almak zorunda kaldı. Yaşadığımız endişelere daha nicelerini ekleyebiliriz ama biz en yoğun hissettiğimiz endişeye odaklanmak istiyoruz: Sağlığımız.

Pandemi etkilerinin en keskin şekilde yaşandığı yerlerin sağlık kuruluşları olduğunu söylemek mümkün. İyileşen hastaları uğurlarken dökülen göz yaşlarını ve ağır hastalarla ilgilenen sağlık çalışanlarının ailelerini sadece uzaktan gördüğü ortam olan hastanelerden bahsediyoruz. Pandemi bir bakıma ölüm ve yas süreciydi . 

Her akşam takip ettiğimiz vaka ve kayıp sayılarının yanında beklenen bir umut haberi olduğunu da biliyorduk. Kayıpları durduracak, normalimize kavuşturacak, kaygımızı ve sosyal mesafemizi azaltacak bir umut haberi bekliyorduk. Bir sabah uyandığımızda eski normalimize dönemeyeceğimizin farkındaydık. 

Beklediğimiz yeni normale kavuşacağımız bilim dünyasından gelecek bir haberdi. Bu haberin Almanya’da kanser ilaçları geliştirmek için kurulan BioNTech şirketinde çalışmalar yapan 2 Türk doktordan gelmesiyle bilimin ilk ışıklarının yandığını söyleyebiliriz. Hiçbir başarının tesadüf olmadığı gibi Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin de aşı hakkındaki çalışmaları bir tesadüfün eseri değildi. 

Henüz 20’li yaşlarında iken laboratuvarda çalışmaya başlayan Uğur Şahin 1990’larda lösemi bölümünde daha sonra onkoloji bölümünde doktor olarak çalıştı. Uğur Şahin Köln Üniversitesi’nde tıp eğitimi aldığı günlerdeki çalışmalarını ‘’Akşam 16:00’a kadar bütün gün dersimiz vardı. Diğer öğrenciler eve giderken, ben de çalışmak için laboratuvara giderdim. Bazen sabah 04:00’e kadar çalışırdım.’’ diye anlatıyor. 

Mainz Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Özlem Türeci, kanser immünoterapisinde bir öncü olarak tanınıyor. Türeci ve Şahin çalışmalarında sık sık bir araya gelerek kansere karşı monoklonal antikorlar geliştirmek için Ganymed İlaç’ı kurdular. Kansere karşı hassas hassas antikor tedavilerine öncülük eden Ganymed 2016’da Japon şirketine satıldı. Bu satış çifti Almanya’daki en zengin kişiler arasına soktu. Bu iki başarılı ismi bizler %90 koruma sağladığını söyledikleri aşının ruhsatını almak için başvurduklarında duymuştuk. Biontech’in kıdemli başkan yardımıcı Andreas Kuhn 2019 yılında bir ödül töreninde Uğur Şahin için şu ifadeleri kullanmıştı: ‘’İnsanları bir şeyler hakkında heyecanlandırabilmesinin onun güçlü yönlerinden biri olduğunu düşünüyorum.’’   

Şimdilerde yıllar süren araştırmalarının karşılığını pandemiye ket vuracak aşının keşfiyle alan çiftin adını artık ödüllerde duyuyoruz. Eylül 2021’de Türeci ve Şahin’e Köln Üniversitesi tarafından ‘’RNA aşısı alanında, bilimin gelişmesine yaptıkları katkılar’’ nedeniyle fahri doktora unvanı verildi. Yunanistan, Almanya ve ülkemizde de ödüller alarak bilimin ışığını insanlığın belirsizliğine tutmanın meyvesini alıyorlar. 

Kanser aşısı üzerinde çalışmalarına devam eden ikili yakın gündemde bir başarıya daha imza attılar. Bir süredir devam eden çalışmaların ilk sonuçları Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin yıllık konferansında açıklandı. 16 pankreas hastasıyla yapılan çalışmalarda ameliyat sonrası hastalar üzerinde belli aralıklarla 9 doz aşı uygulandı. Olumlu sonuçlar veren aşı sonucunda hastaların yarısı sağlığına kavuştu. Bunun üzerine Özlem Türeci bu aşının diğer kanser tedavilerine de umut ışığı yaktığını ifade etti.

Son olarak Şahin ve Türeci için salgın sırasında kuşkusuz gösterdikleri iki özellikten bahsedebiliriz: Kararlılık ve cesaret. 



  • Paylaş